Parkinson hastalığı beynin derin kısmında yer alan ‘substantia nigra’ adı verilen bölgedeki dopamin yapımının bozulması sonucu ortaya çıkar.  Genellikle görünürde  bir neden yoktur. Olguların bir kısmında ise , eksikliğin nedeni bu bölgeyi etkileyen damarsal hastalıklar, tümörler, kimyasal zehirlenmeler, beyin dokusunun iltihabi hastalıkları ve  bazı ilaçlardır.

Tam olarak tespit edilememiş olmakla birlikte, genetik yatkınlık ve  çevresel etkenlerin birlikte bu hastalığa neden olduğu düşünülmektedir. Nadir olarak ailesel geçiş vardır.Çoğu vaka ‘idiopatik’tir ( neden bulunamamıştır).  

40-75  yaş arasında sıklıkla 60 yaşın üzerinde görülür. Daha seyrek olarak erken yaşlarda da başlayabilir . Hastalık ilerleyici olmakla beraber öldürücü değildir, ama yaşam kalitesini etkileyebilir.

Hastalık sinsi başlangıçlıdır.Genellikle vücudun bir yarısında başlayıp zamanla karşı tarafa geçebilir.Genel olarak ilk belirti bir uzuvda çoğunlukla elde başlayan titremedir.Titremeler istirahat sırasında olur, stres, heyecan vb. ile artabilir. Kas sertliği(rijidite) hastalığın diğer bir bulgusudur. Hasta bunu kas sertliği, yorgunluk, ağrı, kramp, batma hissi şeklinde algılayabilir.Hareketlerde yavaşlama(bradikinezi) er veya geç her hastada ortaya çıkar, zamanla ilerler.Tekrarlayan hareketlerde beceriksizlik, günlük işleri yerine getirmede zorluk(yemek yeme, düğme ilikleme, oturma , yatak içinde dönme) şeklinde kendini gösterebilir.  Bunun dışında duruş bozuklukları ve yürüyüş (öne eğik ve yavaş, küçük adımlı yürüme), el yazısında küçülme, yutma güçlüğü, dengesizlik görülebilir.

Tedavi hayat boyu olmalıdır.Eksik olan dopamini yerine koymaya yönelik ilaç tedavisi yaşa, evreye, hastaya, bulgulara göre seçilir.Nadir olarak   kontrol edilemeyen, istem dışı hareketleri önlenemeyen seçilmiş vakalarda cerrahi yöntemler uygulanır. Bunu dışında egzersiz, düzenli yaşam, psikoterapi, düzenli olarak nörolog hekim tarafından takip önemlidir.Hastalık  ve tedavisi hakkında yoğun çalışmalar devam etmektedir.